NEJAT SAYMAN
Karşıyaka'dan gözdağı
Karşıyaka'dan gözdağı
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi normal sezonunun 17. haftasında Pınar Karşıyaka evinde Galatasaray Nef’i konuk etti. İzmir ekibi Galatasaray’ı genelde hiç yanına yaklaştırmayıp,ayrıca kazanma umudunu vermeyip 103-91 ile galibiyete ulaşıp zirve mücadelesini sürdürdü.
İzmir ekibi ilk yarıda müthiş Basketbol oynadı. Hücumda Thomas Akyazılı ile başlayan üçlük bombardımanını maçın başında Göksenin durdurmaya çalışsa da katılan kimse olmayınca bir anda 17-4’lük bir skor ortaya çıktı. Morali üst düzeye çıkan Karşıyaka savunmada çok akıllı ve sert olunca Galatasaray Nef boş pozisyon bulup atmakta büyük sıkıntı yaşadı. Karşıyaka hücumda neredeyse hiç sorun yaşamazken bunun sözlük anlamı Galatasaray’ın feci savunma yapmasıydı. Delgado’yu savunmak için Priftis Mahir ile başlasa da iş oralara hiç gelmedi. Karşıyaka kısaları ilk yarı boyunca o kadar kolay ve rahat üçlükler buldular ki baskete çevirememeleri çok zordu. McGee ve Ennis beklenen katkıyı ilk yarıda veremedi. Colaiaro çember altında direnmeye çalıştı ama Karşıyaka hiç geri adım atmadı. Avrupa’dan elenince dinlenme ve antrenman yapabilme şansı bulan Karşıyaka aslında standart 4/3 saha baskılı ve sıkıştırmalı savunmasını maçın ilk periyotundan itibaren uygulamaya başlayıp Galatasaray’ın organize olabilmesini engelledi. Ristic harika bir ilk yarı oynadı ama destek olan kimse çıkmadı. Devre sonunda 55-43 Karşıyaka üstünlüğü vardı ama maçın net hakimi Karşıyaka’ydı. Fark çok daha yüksek olabilirdi.
İkinci yarıda da çok değişen bir şey olmadı. Karşıyaka’da sadece Brown çok tutuktu,onun dışında herkes çok önemli katkı verdi. Pistiolis’in bugün ne planı olduğunu ben anlayamadım. Anlayan var ise anlatsın ki bende öğreneyim. Tamamen bireysel katkılara bağlı,düzenli set hücumundan uzak bir görüntüsü vardı Galatasaray’ın. Geçen yıl Pistiolis çok başarılı oldu,kabul. Ancak o kadro gerçekten uzun yıllar akılda kalacak müthiş bir kadroydu. Bireysel yeteneklerin çok olduğu ve Koçun elini çok rahatlatan oyuncu grubuydu. Bu yıl ise bu kadronun Koç dokunuşuna ihtiyacı var. Hele Dee Bost’un gidip yerine yetenekli bir çaylak oyuncunun gelişi ile daha fazla Koç katkısının gerektiği bir döneme dönüştü. Mutlaka toparlayacaklardır ama vakit yeter mi bilemiyorum. Sonuçta Efes Manisa’ya kaybetse Galatasaray Türkiye Kupasına bile katılamayacaktı. İstanbul’da tribünler dolmaz ise çok sıkıntılı bir sezon sonu olabilir!
Karşıyaka’da Berkan ve Thomas Akyazılı müthiş oynadılar. Onlar böyle oynadığı için yabancı oyuncular rahatladı ve Koç Ufuk Sarıca’nın eli kuvvetlendi. Seyirci yine Arena’yı doldurmuştu. Gerginlikten uzak güzel bir gece yaşandı. Russell ligi tanıdığında çok daha fazla katkı verecek. Larkin ve Edwars’ın benzer versiyonu olarak tribünleri coşturabilecek bir isim.Umarım harika bir Türkiye kariyeri olur öncelikle.
Pınar Karşıyaka İstanbul’da oynadığı Anadolu Efes maçı sonrası bence takım olarak en iyi performansı bu akşam sergiledi. Galatasaray hiç maça ortak olamadı. Hiç kazanma ışığını göremedi. Bunlar önemli şeyler. Karşıyaka’nın Türk oyuncuları gelişimini ve istikrarını sürdürebilir ise fikstür avantajı eline geçen Ufuk Sarıca ve ekibi çok ilginç bir sezon yaşatabilirler. Euroleague’de 11 yabancı ile oynayıp ligde 5+1’e (5 yabancı+ devşirme oyuncu) dönen takımlar için rol paylaşımı hep sıkıntılıdır. Karşıyaka’yı hesaba katmayanlar çok üzülebilir.