AVNİ KÜPELİ
12 Dev Adam Ruhu Gümüş Madalya İle Geri Geldi
12 Dev Adam Ruhu Gümüş Madalya İle Geri Geldi
2001 yılında ülkemizde düzenlenen ve benim de TRT’den maçlarını anlatma onuruna eriştiğim Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda kürsünün ikincilik basamağına çıkarak ilk kez gümüş madalyaya ulaşan ”12 Dev Adam”, tam 24 yıl aradan sonra (2025 yılında) bir kez daha gümüş madalyayı ülkemize getirdi.
2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası’ndaki tüm maçlarını Letonya’nın Başkenti Riga’da oynayan (A) Milli Basketbol Takımımız, sırasıyla grubunda ev sahibi Letonya, Çekya, Portekiz, Estonya ve dünya devi Sırbistan’ı, son 16 turunda İsveç’i, çeyrek finalde Polonya’yı, yarı finalde Yunanistan’ı rahat geçerken, finalde son Dünya Şampiyonu Almanya’ya nefesleri kesen bir mücadele sonunda 88-83’lük skorla yenilerek, Avrupa Şampiyonaları tarihine ikinci kez ikincilik kürsündeki yerini aldı.
Avrupa İkinciliğimizin arkasında neler vardı?
Bu başarının temelinde Milli ruh, inanç, son topa kadar mücadele azmi, oyun aklı, asla geri adım atmama ve mental paylaşım vardı. Kısaca, şampiyonada uzunuyla- kısasıyla oynadığımız oyundan keyif aldık, keyif verdik.
Bu şampiyonada neler yaptık?
-Şampiyona boyunca oyun disiplininden hiç kopmadık,
-Basketbolun doğruları olan agresif ve yardımlaşmalı savunmamız en güçlü silahımız oldu.
-Her topun kıymetini bildik. Top paylaşımlarımız üst düzeydeydi.
-Özellikle boyalı alanda (pota altında) uzundan-uzuna inen dengeli paslar rakip oyuncuların adeta başlarını döndürdü.
-Aldığımız savunma ribaundlarının ardından atletizme dayalı hızlı hücumlarımız karşısında rakiplerimiz çaresiz kaldı.
Peki, şampiyonada oyuncularımız bazında akılda kalanlar neydi?
-NBA’in altın çocuğu ve MVP’si Alperen Şengün ile başlayalım.
Alperen, şampiyona boyunca tüm maçların en iyi oyuncusuydu. Hem savunmamızı hem de hücumumuzu yönlendirdi. Rakip takımlar neredeyse 4 oyuncusuyla savunmaya çalıştıkları Alpi’nin karşısında çaresiz kaldı. Alperen, müthiş savunmasının yanı sıra sadece atmakla kalmadı, attığı kadar da takım arkadaşlarına attırmayı bildi. Rakip takımların NBA kariyerli star oyuncuları Alperen karşısında zor anlar yaşadı. Kısaca Alperen Şengün, Avrupa’nın tartışmasız 1 numaralı oyuncusu oluğunu dünya aleme gösterdi. Alperen ayrıca 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın EN İYİ BEŞİNE seçilme başarısını gösterdi.
-12 Dev Adamın ele avuca sığmaz güç kaynağı Şehmuz Hazer, savunma yapmaya çalışan ikili- üçlü uzunlar üzerinden yaptığı estetik smaçlarla jeneriklerdeki yerini aldı.
-Kenan Sipahi, takımımızı adeta bir orkestra şefi gibi yönetti.
-Uzundan uzuna, Alperen Şengün-Ercan Osmani pas ortaklığı trafiği karşısında rakiplerin adeta başı döndü. (Özellikle Yunanistan ile oynadığımız yarı final maçında Alperen, Ercan’ı üst düzeydeki asistleriyle karşılaşmanın MVP’si yaptı.)
-Türk Hava Kuvvetleri lakaplı Adem Bona’nın özellikle çok yüksekten şimşek hızıyla yaptığı smaçlarında rakip oyuncular topu bile göremedi.
-Bu şampiyonada ilk kez kendisinden beklenen performansı sergileyen devşirmemiz Shane Larkin, rakip potaya yağmur gibi gönderdiği isabetli şutları ve süratiyle, “Rüzgarın Oğlu” lakabını aldı.
-Polonya maçında ayak bileğinden sakatlanan Cedi Osman, büyük bir özveriyle parkeye çıkarak sakatlığına rağmen hiçbir maçı kaçırmadan içerden ve dışardan başarılı şutları ve savunmasıyla takımımıza Avrupa İkinciliğini getiren isimlerden biri oldu.
-Cedi Osman ile müthiş bir ikili oluşturan Furkan Korkmaz, hiç geri adım atmadan müthiş savunması üzerine içerden ve dışardan bulduğu kritik basketlerle takımımızın madalya yolunda emin adımlarla ilerlemesini sağladı.
-Bu şampiyonada belki Ömer Faruk Yurtseven, Erkan Yılmaz, Onuralp Bitim ve Sertaç Şanlı’dan fazla bir katkı alamadık ama bu oyuncularımız parkeye çıktıkları kısa süreler içinde bu altın jenerasyonun önemli birer parçası olduklarını kanıtladılar.
-Bu noktada koçumuz Ergin Ataman’a da ayrı bir parantez açalım. Avrupa ikinciliğimizde en büyük pay hiç kuşkusuz tecrübeli koçumuza aittir. Avrupa’da kulüpler düzeyinde kazanılmadık kupa ve altın madalya bırakmayan Ergin Ataman’ın en büyük hayalim dediği Milli Takımlar düzeyindeki altın madalyayı belki alamadı ama gümüş madalya ile başarılarına yeni bir halka daha ekledi. Turnuva boyunca kenarda sakinliğini koruyan, yerinde oyuncu değişiklikleri ve rakibin oyununa göre taktik değişikliği yapan Ergin Ataman, Avrupa ikinciliğimizin de mimarıydı.
Ergin Ataman aynı zamanda bu şampiyonanın ‘‘EN İYİ KOÇU’‘ seçildi. Tecrübeli Koçumuz final maçının ardından katıldığı basın toplantısında bir soru üzerine; “Çok üzgün olduğunu belirterek, ilerisi için bir yorum yapamayacağını ve yetkililerle önümüzdeki günlerde bir değerlendirme yapacaklarını” söyledi.
Şimdi de kazandığımız gümüş madalyanın ardında yatan gerçek nedene değinelim.
İşin gerçeği, 2001 ve 2010’da da olduğu gibi altın jenerasyonun yakalanmasıdır. Özellikle takım sporlarında eğer madalyayı hedefliyorsanız ana pozisyonlarda oynayan oyuncuların mutlaka ama mutlaka birbirlerini aratmayacak yani oyun kalitesi olarak birbirlerine eş değer (benzer) elit sporcular olması gerekir. İşte, 2001 ve 2020 ‘den sonra 2025’de de (A) Milli Basketbol Takımımızda yani 12 Dev Adam genelinde bu durum gerçekleşti. Daha önceki şampiyonalarda NBA’de ve Euroleague’de maçların başlamış olması ve Avrupa Kulüp Takımlarının başka ülkenin oyuncularına Milli Takımlarına gitme izni vermemesinin yanı sıra oyuncuların sakatlıklarını gerekçe gösterilerek Milli Takımdan aflarını istenmeleri vb. sebepler nedeniyle elit oyuncularımızı bir araya getirememiştik. Oysa bu şampiyonada gördük ki ana pozisyonlarda (gard, forvet, pivot) birbirlerini aratmayacak 3-4 kısa (gard), 3-4 orta uzun(pivot) ve 3-4 uzun(pivot) elit oyuncumuz var. O halde madalya almamak için hiçbir bahanemiz olamazdı ve zaten olmadı da. Kısaca, ”Ne kadar ekmek, o kadar köfte” misali.
2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda da gördük ki bu arenada artık kolay lokma yok. Basketbolda daha önceleri Milli Takımlar düzeyinde adı-sanı duyulmayan Finlandiya, Portekiz, İzlanda, Belçika, Letonya, Estonya, Çekya, Gürcistan ve İsrail gibi takımlar bu şampiyonada sergiledikleri başarı oyunlarıyla ne kadar büyük gelişme içinde olduklarını gösterdiler ve yetenekli ve elit genç oyuncularını dünya basketboluna sundular. Bundan sonra bizlerde bu güzel örneklerden ders çıkararak, yeni ve genç oyuncuları bulup, yetiştirip dünya arenasında podyuma çıkarmalıyız ki 2025’deki başarımız sürekli olsun. Yoksa yeni bir altın jenerasyon yakalamak için daha nice 10-15 yıllar bekleriz.
Şimdi de gelelim final cümlelerimize…
Basketbolumuzun içinde yıllarca televizyondan maç anlattık, yazdık, çizdik, söyledik, önerdik ve sonunda da bir kez daha Avrupa İkinciliğini gördük. Başta 12 DEV ADAMIMIZ ve koçumuz ERGİN ATAMAN olmak üzere bu büyük büyük başarıda pay sahibi olanları, bize bu büyük milli gurur ve mutluluğu yaşattıkları için tebrik ediyor, alınlarından öpüyoruz.